4 Ekim 2008 Cumartesi

Umman Sultanlığı

Bayram için Türkiye'den Bahreyn'e gelen arkadaşlarımız ile birlikte Umman'a gittik. Sanırım son 6 aydır çevremde pek çok kişiden Umman'ın doğası ve ünlü Shangri La tatil köyü ile ilgili hikayeler duyuyorum. Artık körfezde yaşayanlar için Dubai out, Umman Sultanlığı in. Sultan'ın ismi Sultan Kabus, babasını tahttan indirerek tahta geçmiş. Çocuklara isim verirken dikkat etmek gerekli galiba.

Umman'ın başkenti Maskat'ta Arap yarımadası'nda olduğunuzu hissedebiliyorsunuz, diğer körfez ülkeleri için prestij olan camdan kulelerden bir tane bile yok. Yeni yapılan binalarda da yerel Arap mimarisini kullanmışlar. Devlet dairelerinin ve elçiliklerin olduğu bölge çok bakımlı, deniz kenarında yanyana sıralanan bu binalardan biri de Sultan Kabus'un sarayı. Saray çok etkileyici ama abartı değil. En yüksek bina 5 katlı, sokak lambalarında bile çok güzel demir işçiliği var. Binalar çoğunlukla beyaz, bu beyazlığın içinde renkli mozaik kubbeleri ile camiler daha bir güzel görünüyor. Büyük kavşaklarda Umman'ın simgelerinin heykelleri var; tütsü yakmak için kullanılan kaplar, develer, keçiler, deniz kabukları....

Bir yeri neden beğendiğimiz biraz da oraya nereden geldiğimize bağlı. Bana Bahreyn'den sonra Umman gerçek bir ülke gibi geldi. Şehirler, köyler, onları bağlayan yollar olması, arabaya atlayıp kilometrelerce gidebilmek eğer Türkiye'den gelseydim dikkatimi bile çekmezdi. Ama bir ucundan diğerine en uzak mesafeyi 1,5 saatte alabildiğimiz ve tüm şehir ve köylerin artık tamamen birleştiği adamızdan sonra Umman bana dev ve gerçek bir ülke gibi geldi. Dümdüz bir coğrafyadan sonra dimdik yüksek kayalık dağlar muhteşemdi. Dağların içlerine doğru girince karşımıza çıkan vahalar, tatlı su gölleri ile vadiler tablo gibiydi. Vahalar masallardaki gibi sadece bir su birikintisi ve birkaç ağaç gölgesi değil, her vahada yüzlerce palmiye ağacı ve bir köy var. Oldukça fakir yerler, sokakta birini bulup yol sorabilmek ise mucize.

Ramazan'ın ne zaman biteceği ve Bayram'ın ilk günü buralarda son dakikaya kadar belli olmuyor. Ay'a bakarak ulema karar veriyor. Türkiye'dekilerin bayramını kutlarken biz hala arifeyi yaşıyorduk. Bayram olduğunu ise ancak havuz kenarında bir Filipinli garsonun zil çalarak Ramazan bitti, alkol servisimiz başladı demesiyle anlayabildik.

Umman'lı erkekleri nerede görseniz diğer körfez Araplarından ayırt edebilirsiniz. Beyaz entarileri var ama başlarına renkli ve desenli silindirik şapkalar takıyorlar. Şapka takmayanların ise başlarına doladıkları türban da yine renkli ve desenli kumaştan. Kadınların kıyafetlerinde de siyahın yanında renkli görmek mümkün.

Umman kalkıp Türkiye'den gitmek için seyahat listesinin başında olmayabilir ama bence hem Arap kültürünü görüp hem de çöl, dağ, vadi, deniz birlikteliğini yaşamak için ideal. Yüzdeyüz konfor isteyenlere de Shangri La bunu sağlıyor, havuz kenarında yanınıza gelip güneş gözlüklerinizi bile siliyorlar...bunun ötesi bir servis ben görmedim.